30 Eylül 2012 Pazar

ego ile mütevazilik arasında çok ,ince bir "gizli" bir hat var ,Allah ego kısmına geçirmesin hiç birimizi, biteriz Hafazanallah...
Ölümü seviyorum,en azından ölüm kaygısından kurtuldum,
oh be!
ahiret varmış...
...hayat acıyla dolu bir bardak mey ,içmezsen susuzluktan öleceksin ,içsen acı'ndan...!
/-oğlum s.ahmet
"an" o an için değerlidir ,sonrası başka "anlar" ın hakkıdır...
Zehra Asuman

29 Eylül 2012 Cumartesi

‎..eteğimizdeki taşlar bi dökülsün hele ,işte o zaman gün yüzüne çıkacak neymişiz bizde...
Zehra Asuman
Ölmeden dirilenemiyorsa , selâm olsun ölüme...
Zehra Asuman

28 Eylül 2012 Cuma

Satır araları sırlarla doludur ,mesele onu okuyabilmekte...
Zehra Asuman

Tabular diyorum, bilerek isteyerek inşa edilen tabulardan, bunu korkularla besleyerek, bencilce çıkarlar için icat edilen, baş göz üstüne koyulup, kanunmuşçasına baş tacı edilen,  kahrolası tabulardan bahsediyorum…
Hemen hemen hepimiz, o suç, bu ayıpla büyümedik mi?
(Allah korkusunun bu konuyla uzaktan yakından alakası yok, bu sevgiden kaynaklanan bir korkudur. Hatta bu insanı esaretten kurtaran bir korkudur, insana Allah’tan başka hiçbir şeyden korkulmamasını öğretir). Eğitmek başkadır çocuğu, korkutarak anı kurtarmaksa daha başka…
Ne istediğini bilemeyen, cesareti felç olmuş duygularla büyüyen, doğru tercihler yapamayan, yaptıklarından emin olamayan, bana ne derlerle. Karmakarışık rasgele bir yaşama adım atan insanlar. Bunun sonucu o malum keşkeklerle biten acının verdiği derin bir iç geçirişle geçiriyoruz hayatlarımızı. El alemin ne diyeceği henüz bitmemişken bizler tükenerek gidiyoruz, bu yaşayamadığımız yarım yamalak hayattan.
Her şeyden korkar olduk, aklımızı çoğu kez kullanamadık. Korkuya şartlanmış beyin, mantığı devreye sokamıyor ki alışmış bir kere korkmaya. Ağlama bak çok ayıp oluyormuş, canı yanmış çocuğun, neden ayıp olsun ağlamak ve neden ona bakarlarmış? Baktırma o zaman sende, bırakın çocuk ağlasın, bu gün ağlayamayan çocuk yarın gülemez ki. Ama hayır, seni ağlatmazlar çocuk.
-Yaramazlık yapma bak bu teyze sana iğne yapar!
-Eğer susmazsan akşam baban geldiğinde seni söylerim!
-Sus bakayım köpek mi geliyor ne, a polis geliyor!
Ve daha burada bahsedemediğim birçok benzeri tehditler, sanal korkular. Yolda yürürken dik yürüyemezsin artık herkes şüpheli, sağa sola anlamsızca göz gezdirmeler takip eder bunu.
Mesela bir kız çocuğunun kahve içmesinin neresinin ayıp olduğunu ben hâlâ çözebilmiş değilim.
Korkudan korkmuyorum artık, sırf çocuklarımız bu korkulardan kurtulsun diye.Hedefsizliğin önüne duvar ören tabular yıkılsın diye. Çünkü korkunun kendisi bir ölümken, onunla yaşamak, her şeyine müdahil olmasına izin vermek bin ölümdür. Hayatımızın tümü benzer korkularla geçiyor aslında, kimlerden ve nelerden olduğunu biz biliyoruz. Telaffuzuna bile cesaret edemesek de korku kötüdür onu uygulayanlarda kötüdür. Çok şeyimizden vazgeçmişizdir, bilinçaltı korku otoriteleri yüzünden. Bazen bir bakış ile bazen iç acıtan istediğine onay vermeyen sessizlikle, sen bilirsin diyerek aslında bu günlerde fazla hayır dedim adım baskıcıya çıkmasın susuşuyla kamufle edilen, bazen fark ettirmeden yapabilme şevkine maddi manevi ambargo koyularak, elin mahkûm durumunda bıraktırılan yaptırımlarla…
Korkunun türleri çok çeşitli, buna fobi de deniyor, nasılsa oluşmuş işte, hayvandan korkarım, karanlıktan korkarım, yüksekten korkarım vs. Bunların en korkunç olanı içine yerleşmesine izin verdiğin, özgüvenini felç eden, iradene hükmeden, hayır demek isterken ne olduğunu bile anlamadan bir anda evet dediğin, hayır demekten korkuyorum, korkusudur. Ben korkmuyorum demekle korkudan kurtulmuş olunmuyor. Bunu içselleşmedikten sonra hiçbir anlamı yok. Onu herkes söylüyor da, insanlara bakıldığında söylemekten ziyade genelde başarıyı hayır diyebilme cesaretini gösterenlerde görüyoruz.
Korku insanı sürekli tutar bağlar, ne bir adım atabilirsin ne de onu yapmadığın için mutlu olabilirsin. Sadece içinde bir yerlerde sürekli acı, hem yapamadıklarına, hem de yapmış olduğun zaman ki sonuçları göremeyişine olan pişmanlıkla bakarsın...
Korku ile bin ölüm yaşamaktansa, korka korka da olsa, bir kez olsun evet bu böyle olmalı, bu sefer “ben istiyorum” diyebilmeli insan. Korkulan şeyin kendisi korkunç değildir aslında o şeyi yapmaktan vazgeçiren dürtü, yani korkunun kendisi korkunçtur. Ne olur yani, bir kere de korktuğumuz şeyi deneyelim de, bırakın onun yaratacağı ceremeyi veya ödülü görelim, en azından şu darı dünyada bir kez olsun, korkmamıştım diyebilmek için…
Korku imparatorluğunu biz kurduksa şayet, yıkabiliriz de, bu mümkündür.
Dipnot: Tabular, korkular… “Sen adam olmazsın ”rencidesiyle büyüyen çocuklar, bu gün özgüvenden mahrum büyükler, yetmezmiş gibi birde senin özgüven eksikliğin var söylemleri, ”sağ olun doğru diyorsunuz aslında verdilerde ben almadım”, diyesi geliyor insanın… Bu çocuktan adam olmaz diyen adamlara soruyorum, size hangi yetkili makam verdi "Bu adam gibi adam doğmuştur" sertifikasını?
Vesselam…
Zehra Asuman-Denemeler
27.09.2012

..geceleri hasretle yoğurduğum ,yutkunup yutkunup sustuğum sevgili!

Zehra Asuman
Her kes ağlayamaz ,
sen beğenmesende göz yaşını,
kolay değil ,ağlayabilmek .
Yadırgıyorsun. 
Hafife alıyorsun birde,ama değil. 
Bak sen ağlayamıyorsun da..
Belli ki ağlayacak şeylerin olmamış senin,
bunu mutluluk mu sayıyorsun ? ama değil.
Bak sen ağlayamıyorsun da...
anlayamıyorsun da.
Bakıyorsun umarsızca,
oysa ne çok şey var ağlayacak,
yaşamamışsın da sen o zaman,
ağlamak anlamaktı oysa ,
varım sanıyorsun,ama değil.
Bak sen anlayamıyorsun da...
Zehra Asuman
Yüreğimde bir can yanığı,meydan hırsıza kalmış ,hükümsüzdür suçları ,kime sorsan ben yapmadım ...
Zehra Asuman

26 Eylül 2012 Çarşamba

İnsan bazen ne söyleyeceğini ne anlatmak İstediğini bilemez ,
kelimeler boğazına dizilir ,de bir türlü söz olup dökülmez ,
Kolay olan yazmak mıydı?, 
oda değil galiba içinde kopan fırtınayı anlatmak ,
..dökülmüyor işte bir türlü kalbinden geçenler satırlara.
Zehra Asuman
Borçla doğum ,artı borçla ölüm ,işte bu kadardı !nsan!...
Zehra Asuman

25 Eylül 2012 Salı

Ne kadarda düşmanın varmış Sevgi'nin!
İnsandan sevgi giderse, geriye nesi kalır?

Artık daha katı insanlar ,paylaşmayı da kesmişler. 
ağlamıyorlar da...
Duyarsızlaşmışlar birde ,kalpleri taşlaşmış sanki!

Oysa cisim değildi insanı insan yapan; hayata kattığı güzellikler ve farkındalıklardı...

Not:İçimden geldi....

24 Eylül 2012 Pazartesi

..hayallerin yüzme bilmiyorsa kurmayacaksın.!
zhrsmn
Mutluluk nedense hep aranılandadır . Bulanlara sordum nedir diye , onlarda hâla aramaktalarmış...

Acıyı biraz olsun tanıyan kişi ,düşmanı bile yaşasın istemez...
Zehra Asuman
Yaşam suyu çekilir hayatlar durulur . "ve insan" edindikleriyle çeker gider. 
...öncesi mi ? , vesaire vesaire...
Zehra Asuman
Tevekkül etmek mücadeleden kaçmak değildir ,takdire rıza göstererek yine doğru bildiğin yolda azimle yürümektir....

22 Eylül 2012 Cumartesi

Şükredilmeseydi çok şey anlatılabilirdi belki ,duyan duyuyor nasılsa ,neyse deyip susmak en güzeli...
Zehra Asuman
Yaşanılanlar tıpkı grip gibi; her seferinde tür değiştirerek geliyor fakat sabit kalan acı o hiç değişmiyor ,bıraktığı ise herkeste aynı.
 ...acı !
Zehra Asuman

  1. Hayatımın kazası yok fakat nafilelerle telafisi mümkin bir hayat düşlüyorum,bir enkazdan çıktım ki ;Rab'bimin onarmasını bekliyorum.
    Yer demir gök bakırsa eğer hayatım,güle döndürmekte mümkindi.
    "Rabbi olanın kazaya kederi olmaz...",dedim ve tevekkülle güvendim....
    Zehra Asuman
Hiçbir şey saklamadan hayatımı apaçık önüne serdim. Bu yüzden çözemiyorsun beni...
/-Tagore
________________________________________
yorum/lu/yorum; Tagore'nın bu sözü çok düşündürdü beni .insanlar o kadar alışmışlar ki mesafeli duruşlara.zamanla bu önyargılı yaklaşımlara dönüşmüş ,güven sanki kaybolmuş ,açıkseçik ,içidışı bir insanla karşılaştıklarında acaba bu neyin peşinde gerçekten de bu kendisi mi vs. gibi düşüncelerle kalakalıyorlar.

Bu şüphe her şeyini gizlemeden sergileyen insanı yalancıdan ,daha sahtekar duruma düşürebiliyor bazen. Olamaz çünki böylesini daha önce görmedik imajı var kafalarda.
bu kişinin hayli uğraşması gerekiyor ki,o olduğuna ikna olunabilsin.
Yada hiç uğraşmasın, zaten olmak için çabalanan yolu, o almış bile....
Havayı solumak mıdır yaşamak? 
Diri kalmaktan kasıt buysa eğer 'an' be an ölüyoruz. Yaşamak nefes almaksa şayet ,evet bizde yaşıyoruz...
Zehra Asuman

20 Eylül 2012 Perşembe

Hayat ölüme çok yakın yaşama çok uzak...
Zehra Asuman
http://www.youtube.com/watch?v=l8N6ky4C0YY
Şükür edilmeseydi çok şey anlatılabilirdi belki ,duyan duyuyor deyip ,bir neyse ile susmak en güzeli...
Zehra Asuman
Hepimizin biraz iyileşmeye ihtiyacı var ,tüm hastalıklar illa da fiziksel olmuyor, öyle görünmez yaralar var ki insanda ,görünene şükredecek kadar..
 zhrsmn

19 Eylül 2012 Çarşamba

İlginçtir ama benim kaybedişlerimin hemen hemen hepsi,'hayır 'diyememektendir...
/-zhrsmn
Sır kelimelerde değil onu söyleyenin harmanladığı mânadadır.Tüm öğrenilmesi gerekenkenler ,satırlardan çok satır aralarında gizlidir...
Zehra Asuman
Kalbimin sukûnetisin ey yalnızlığım ,her zaman değilse de bana lazımsın,hep yanıbaşımda kal...
Zehra Asuman
istemekle olmaz önce göze alacaksın eminsende yola alacaksan yola düşeceksin
Anlamaktan yoruldum. Birileri de beni anlasa, ne bileyim belki daha çekilir olurdu şu dünya...
Zehra Asuman

Her zaman olduğu gibi ,yine iyilik kaybetti,hep iyiler kaybeder ,kaybedenlerse hep iyilerdir.!
(not;zahiren tabi ki)
&
Hem iyi olmak ,hem de dünyadan nasiplenmek ,ikisi bir arada mümkün değildir . Eğer insan böyle olsun istiyorsa bu çok zor. Ya yârdan ya da serden geçme kararıdır bu. İyi veya kötü olma seçimi kişiye aittir. Çünki,kötülük fıtrattan gelmez,sonradan edinilir.

İnsan seçimini yapmıştır artık...
Bundan sonra seçimini kararlı bir şekilde benimseyip ,duruşunu bozma
dan, bu ayrıcalığının bilincinde olup ,onurluca arkasında durmalıdır. Önce kendisine olan saygısından dolayı iyiliği sevmelidir .Yoksa iyilik yaptığı için ,tam tersi cevaplar almanın (genelde öyledir) verdiği bıkkınlık, hafazanallah insanı nisyana götürebilir.

İyi olmak bir seçimdir...
Her şeye rağmen, biteviye iyi olmaya devam eden insana iyi insan denir. Bir kaç defa iyi olmak ,iyi olmak değildir. Bu fıtraten gayri ihtiyari de yapılabilir. Asıl zor olan ,iyiliği iradenin hakkını vererek seçmek ve sonrasında da iyi kalmayı muhafaza etmektir...

Sonuçta bu bir beşer,sınırları belli ,gücü belli. Yer yer acziyet gösterebilir,yorulabilir ,kırılabilir . Aman sende boşver gitsin de diyebilir . Bunu başarabilmek ,hep iyi kalabilmek ,öyle kolayca söyleniverdiği gibi basit bir şey değildir.Çünki o zoru seçmiştir.

Pes etme ile devam etme arasında gidip gelirken, o kırılma noktasında durup ,son bir hamleyle Allah'tan takviye güç alarak, kaldığı yerden iyiliğe devam etmelidir.Aldığı devam kararı ise ,beşerin kaybedişini , insanın kazandığını ilân eder.

İşte onurlu bir İnsan...
Eline somut bir şeylerin geçip geçmemesi önemli değildir. Artık o buna hiç aldırmaz , onun için 'iyi olmak başlı başına bir kazançtır' zaten...

Not: İçimden Geldi..
Zehra Asuman

17 Eylül 2012 Pazartesi


  1. Zaman geçiyordu mezarlıktan, aldıklarına bakarak şöyle derin bir geçirdi,evet haksızlık etmiş olabilirim...
    Zehra Asuman

  1. Kelimeler saçılmış her yere ,toplayamıyorum! öylece yatıyorlar sanki ölü toprağı serpilmişcesine...
    Zehra Asuman
Akıl vermek herkese kolay,buyur yaşa dendiğinde ise, ki denir ; oturur akıl arar...
Zehra Asuman
Ölüyorum diye mi korkuyorsun? hani yaşarken de hep ölmek dilerdin,ya sen yalan söyledin ya da hayat doğruyu. Şimdi ben sana söylüyorum ,hayat yalan söyledi...
Zehra Asuman
Akbabalar ölüyü sever, sen ölümü beklerken onlarda seni bekler.Sakın bekletme, sadece hazır ol ,olmak istediğin şey için seçim senin...
Zehra Asuman
Farkı fark edenlerin O'da farkında ...
Olmayınca olmuyor ,dönüp dolaşıyor her şey yine olacağına varıyor...
Ben her şeyin Ruhu olduğuna inananlardanım ,taş değip geçmem mesela..
Zehra Asuman
Ben güvenime değil, bana güven duygusunu verene güveniyorum...
Zehra Asuman
Ya İlâhi; 
-bizi sevenleri biz çok seviyoruz ,sende sev, onlara rahmet et,faziletlerini artır,
-bizi sevmeyenleri de seviyoruz,sende sev ,merhametlerini ve hidayetlerini artır...
ve hepimizi ,iki cihanda aziz eyle.
Elfü elfi amin ve ecmain,vel hamdu lillâhi rabbil âlemîn...
İçiniz dışınızdan daha kalabalıksa ,yalnızlaşıyorsunuz demektir,artık dışarısı size yetmez olur, her şey anlamını yitirir peki der susarsınız, 
şöyle bir kendinize döner ,içinize uzanırsınız öyle ki yorgunluk gözlerden akar...
Ya İlâhi,
Şer düşünürken bize sancı versin,hayr iş bizi rahatlatsın ve sen bize doğru yanlış arasında kaldığımızda bu ayrımı yapabilecek feraset ver...
Elfü elfi amin...
Zehra Asuman
Güvenmek benim işim,güvenilir olmakta sizin,o zaman herkes işini iyi yapsın...!
Zehra Asuman

13 Eylül 2012 Perşembe

Biraz kendinden uzaklaş, kimse senden daha mutlu değil,biraz dinlemeyi deneseydin,biraz da sen diyebilseydin..
Zehra Asuman
Yaşamın iki trajedisi vardır;Birincisi istediğimizi elde edememek diğeri ise istemediğimizi elde etmek...
/-John Watson
____________________________________________________________
yorum/lu/yorum:istediğini alamamak ,istemediğini önünde bulmak,hayata geliş gayesini ve bu gelişine de kendinin karar vermediğin gibi hayat senin istediğini değilde verilenlere karşı nasıl duruş gösterdiğini görmek isteyen bir veriliş olduğunu anlamaktan geçiyor..
Hayatın tek kelime ile sınavdan ibaret olduğunu kavramak,
ve hayat bu dünyada gönlünce yaşamak değilde sonsuzda hayat bulabilmek için....

Ya İlâhi...

Ya İlâhi...
Yalnız sana kulluk ederiz ve ancak senden yardım dileriz,
Olmaz dediklerimizi olduran sensin,
merhameti ve rahmeti sınırsız olan Allahım ,bizi darda bırakma.
Arkasını bilmediğimiz,doğru yapıyoruz zannettiğimiz şeyleri,sen hayırlara çevir,
Biz hiçbir şeyin hikmetini bilmiyoruz ,o sebeble de güzensiz olduk,
Herşeyi veriş amacın yerli yerinde ,bize buna güvenmeyi nasip eyle..
sonsuz bilginle bilen sensin,bizi sana iftira etmekten muhafaza et,
en çokta sana ihanet ettik,sana güvenmedik,hep görmezden geldik,
bize dayanak ol,yol ol,varışlarımızı hep isabetli kıl.
Sen bizi bin kez bağışlarsın da,binbirinci kez kapına geldiğimizde yine mi sen..?, demezsin...
Bizi kullarının merhametine bırakma Ya Rabbi...!
Zehra Asuman
Rızk meselesi....

Allahü teâlâ, her insanın ve her hayvanın rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır. İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğu gibi, her insanın rızkı da bellidir. 

Rızk hiç değişmez. 
Azalmaz ve çoğalmaz.
Kimse kimsenin rızkını yiyemez.
Kimse kendi rızkını yiyip bitirmeden ölmez.
Bu konudaki âyet-i kerimelerden birkaçı...

...Allahü teâlânın rızk vermediği, bir canlı yoktur...
/-Hud-6

...Birçok canlı, rızkını kendi elde edemez. Sizin de, onların da rızkını Allah verir...
/-Ankebut-60

...Rabbin, rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır...
/-İsra-30

...Allah’ın kimine çok, kimine az rızk verdiğini çok kimse bilmez...
/-Sebe-36

...Allah’tan korkana ummadığı yerden rızk gelir...
/-Talak 2,3
______________________________________________________________________
yorum/lu/yorum
Ben sebeplere tuttunmak durumundayım,ne kadar ölçü koyacağı benim işim değil.Her şey gayb dahilinde olduğundan ben buna rızıkta dahil her şeyi sanki istediğim gibi olacak ümidiyle gayret sarfetmeliyim.
Elimden gelen hiçbir şey kalmayıncaya dek,A dan Z ye tutunduğum her şey için pozitif bir bekleyişle beklemeliyim.
Ondan sonra da ne verilirse hamd ve şükür tesellilerinden destekle ,sabır göstermeliyim.
En çok sabır gerektiren durum nimetsizlikten ziyade her türlü nimet ve ganimete olan sabırdır.
Çünki ;rızkın darlığından çok bolluğunun imtihanı en zor olan imtihanlardır.
Bu herkesin kolay kolay baş edebileceği imtihan değildir ,varlığa karşı sabır çok zor iştir...!
Olgunlaşmamış kelimeler karın ağrıtırmış.kimi yerde hiç'liği konuşsaydım kimi yerde de hiç olup suskunluğumda boğulsaydım...!
Zehra Asuman
Ey uzak görünüp de en içimde olan Allah'ım..
Ey adaletine kurban olduğum,adaleti ile huzur bulduğum,
Sığınılacakların en emin kapısı Rabbim,
Dua ipi ile kendisine yüceldiğim dayanağım,
Sen varsın ki başkalarını aratmayanım,
Hiçbir durumda elimi bırakmayanım,
Sarsıldıkça yüreğimi okşayanım,
İnancımla beni ayakta diri kılanım,
Tüm övgülere sadece sen layık olanım,
Herne yaparsam yapayım her zaman yanımda olanım,
yalnızlığımda bile yalnız bırakmayanım,
Sevgisi,şefkati,merhameti en hakiki olanım,
Ey benden öte benden olanım,
En sevgili sol yanım,
Sadece senden ister ve senden umarım,
beni korktuğumdan emin umduğuma nail et,
İstediğim bütün uzakları benim için yakın eyle,
Beni benden edecek ,tüm hayırsızlıkları uzaklaştır,
Ki sen âlemlerin Rabbisin,senin herşeye gücün yeter...
Yaptığım tüm dualarıma,amin diyenlerin dualarına da amin ,
Ya İlâhel alemin..
Zehra Asuman

.....................!

.....................!
Teşekkür edeceğimiz ne ne kadar çok şey ve kişi varmışta farkında olmadan hep teğet geçmişisiz..
Bu gün bir teşekkür borcum olduğunu daha hatırladım ,oda Babama ..

Babama olan duygularımı sizinle paylaşmak istemiştim fakat arayıp halini hatırını sormamla yazacağım herşey alt üst oldu,annemin hasta olduğunu öğrendim ki babam çok üzüldüğü için konuşamadık bile..
Gurbet böyle birşey,dünya hüzün yeri,hiçbir şey bizim hesaplarımız gibi olmuyor,imtihanı ilahi..
Bu hakikati kabul edip ,bana da isyansız ve sessiz ,hüzün dolu bir dua düştü ...
Anne baba zaten yeterince anlatılamaz,onlardan sadece birer tane vardır hepimiz için. tek olan herşeyde özeldir.

Babacığım ve anneciğim size herşey için teşekkür ederim.Siz çok özeldiniz, bu özel oluşunuzdan bende nasiplendim.
Ben sizi bana seçipte veren Rabbe Kurban olayım...
Ben artık yazamıyorum,
Allahım;sınırsız hayatta sevdiklerimizle hüzünsüz yaşamı bizlere nasip et.Şu dünyadan geçerken en az hasarla yolculuğumuzu tamamlat...

Rabbenağfirli veli valideyye velil muminine yevme yekumul hisab...
Zehra Asuman
Hep tevekkülden bahsederiz de bir türlü bunu hayatımızda gösteremeyiz en azından ben öyleydim.
Tevekkül ettim demek ;öyle söyleyivermekle hakkı verilmiş olmayan türden, içi ağzına kadar mâna ile dolu teslimiyyet isteyen bir kelime imiş..
Çok ağladım ,hıçkıra hıçkıra ağladım,dermanım kesilinceye kadar ağladım.Ve namaza durdum ilk rekatta işte tevekkülün hakikati beni büyük bir huzura yükseltti,o a
cıdan eser kalmadı.
Tevekkül bana dedi ki ;verdiklerine seviniyorsunda aldıklarına neden üzülüyorsun,senin için hep iyi olanı O seçmemişmiydi.Verdikleri güzelse aldıkları da kesinlikle güzel olmalıdır .O zaman ona güven ve gözyaşlarını sil,sakın bir daha da şüpheye düşme..
İşte bu hakikat idi..
Bu tevekküle olan idrak'ime de de bir şükür lazımdı,ettim .Bu Allah'a kul olmamın hakkıdır...
Not:İçimden Geldi

tabi yanlış demişler...

Bazen kelimeler yanlıştır,bazende hayatlar...demişler,
tabi yanlış demişler...
_______________________________________________________________________
yorum/lu/yorum;bazen değil genelde yanlıştır kimilerine göre herşey. 
Bazılarına sorsanız haketmiştir verilenleri,bazılarına da sorsanız ne yaptımda ben böyle cezalandırıldım diye hayıflanır.
burada kimse ne ödüllendirilmiştir ne de gerçek manada cezalandırılmıştır.gerçek sandıklarımızın tümü sanki rüyada tatttığımız keyifler veya kabuslardır sadece.
Ebediyyete çıkacağımız yolculuğumuzdaki hükümlere verdiğimiz duruşlar belirleyecek hak edileni hak edilmeyeni,sadece kurallara uymak düşer bize.
Hak edilen gerçekler ise ebedi istirahatgâhımızda yaşamımıza girecek olanlardır..

Ben terazi değilim ki hata işlemeyeyim...

Ben terazi değilim ki hata işlemeyeyim...
/-Hz. Osman
_______________________________________________________________________
Hayatttayım,hatalardayım ve farkındayım ...
Ben bir insanım,insanlığımda doğru davranışlarımın yanında hata kodlarım da var onaylamasamda bu hakkımı da kullanabilme insayatifi verilmiş bana, terbiye edicilerin en güzeli, bana Rab' olmanın büyüklüğünü gösterebilmek için hata
 yapma hakkını vermiş ,İsteyerek değil tabi ki ama suçumu işlerim özrümü de dilerim,taki hatamın arkasında durmadığım sürece..
İnsan anneden doğar doğmaz mükemmel doğmaz ki,hatalar doğruları bulması için verilmiştir.Yanlışlar "evet bu hoş değildi bundan sonraki adımım şu şekilde olmalı..",bunu öğretir bize..
Benden hep bir beden büyük davranmamı bekleyenlere sorarım ki, neden hep benden mükemmel olmamı istiyorsunuz.?
Cennet ve cehennem ne idi ,yanlış ve doğrular arasındaki tercihlerinde istediğini seçebilme hakkına karşılık alıdığı bedel.
O zaman güzelin tarifi de çirkin üzerinden anlaşılıyor,hatalarda hata yapılsın ki farkında olunarak doğru tercihi seçilebilsin diyedir...
Değil midir...?
Not:İçimden Geldi
İnsanlar ağlar...
Dostlarımın yüreğine bakıyorum hepsi kırık dökük, ya geçmişten yaraları var ya gelecekten cılız umutları, toplasaydık bir sağlam bir gönül olabilir miydik onlarla bilmiyorum. 
Ama sen dayan, bittim dediğin yerde ben varım diyebiliriz belki de.
Düşünürsün, ben neden anlayamıyorum diye. 
Sonra bakarsın ki konuşan aslında dil değil Dîl (gönül) lermiş. Onunda sahibi nerde. 
İnsanı yaşatan somut ta yaşadıkları değil gönülden tutunduklarıymış meğer. Onlarsa sana uzak, sen onlara imkânsız.
Sadece gece ve hüzünle anarsın iki kelimeyle nefessizce özlediklerini.
Bir kendine bakarsın bir de çaresizliğine, içten içe yanarsın.
Yandıkça da tekrar tekrar kanarsın...

İki damla ılık bir gözyaşı damlar kucağına, durmaz akışını sayarsın damlaların, dilinden gelmeyenler kalbin kelimeleri sızar gözlerinden.
Gözyaşı dedikleri ağlamak değildir aslında, ben susuyorum sen konuş yüreğimin kelimeleridir.

Herkeste sanki ya geçmişten gelen sevilmemiş fazlalıklar var yada gelecekten beklentileri eksilmişlik, diriler soluksuz kalmış ,olmuş nefessiz ölü…

Bakıyorum her şeye hayretle, çok şeyi anlayamıyorum, yorumluyorum kendimce. Kâinatta yaratılan ve yaşanılanları okumaya çalışıyorum bir kitapmışçasına. Mutlaka bir sebebi vardır diyorum, yaratanın sonsuz bilgisine güvenerek.
Bu tesellim oluyor.Yapbozdaki eksik parçanın yerini bulmasını izliyorum, sonra görüyorum ki; öyle olması en isabetli duruşmuş.
Sonra aklımın küçüklüğü beni utandırıyor bir kez daha.
Haddimi bilip tevekküle sığınıyorum,sonra bir sonra ki parça da buluşmak üzere.

Asıl yürekliler ağlar diyorum ve bunu iddia ediyorum,
çünkü yüreği olan anlar, anlayan da elbette ağlar.
Ağlamanın en güzel halidir insan...
Not:İçimden Geldi
Dünya bize kirlerimizden arınıpta mükemmel kelimesinin ifade edemeyeceği bir mekanı kazanabilmek için mihenge vurulduğumuz kalite kontrolümüz üzerinden kabul edileceğimiz bir ikramdır.İkramdır dedim çünki ,cennet bir hiçbir şekilde hakediş değil,olsa olsa ikram ve Lutuf olabilir.

Eğer dünyanın çivisinin çıktığından şikayetçiysek şayet ,birazda kendimize bakmalıyız.Dünya denge üzerine kuruludur.İş
ini (kulluk) doğru yapmayan herkes bu dengeyi bozan birer suçludur.

Hayatta denge mutlaka sağlanacaktır bir şekilde,bu denge kurulurken biz işin neresinde duruyoruz,acaba ?
Kimi zaman adalaetsiz saydığımız ,şikayet ettiğimiz şeylerin tümü de bu dengenin bir parçasıdır.Ki;o kötü gördüğümüz şeyler o ana aittir,arkasındaki sırlarla birlikte.Zamanla görürüz ki ,bütün tamamlandığında o hoşlanmadığımız şeylere ,iyi ki olmuş deriz biraz da utanarak,öncesi isyandı çünki..

Erken konuşmamak lazım,genellikle ...
Not:İçimden Geldi

12 Eylül 2012 Çarşamba

Üzülmek yok! şimdi ölüyoruz ama hiç ölmemecesine dirileceğiz yeniden...!
Zehra Asuman
Kağıt ağıt yakmakta,kalem ağlıyor,kelimeler buz kesmiş,heceler bir sonrakini beklemekte,bana sormayın nasılsın diye,yoksa; ne ben susabilirim ne de siz konuşabilirsiniz...
-susmak güzeldir!
Zehra Asuman
Ya İlâhi,şer yapmak bize sancı versin,hayr bizi rahatlatsın,sen bize olaylar arasındaki doğru yanlış ayrımı yapabilecek feraset ver....
amin..
Zehra Asuman