31 Aralık 2012 Pazartesi

Yılbaşı Yaklaşırken Herkesin Aklında Tek Bir Soru Var! ?


Her yıl aynı terane, buda benden olsun.
El Kâdir olan Allah varken, bir rakam ki nelere kadir değil!
Yeni yıl geliyor heyecanı, her zaman bana bu kendi kıyametimize bir adım daha yaklaştık diye yapılan, anlamsız bir doğum günü kutlaması gibi gelmiştir. Nedir bu?  Bir yaş daha kaybettim ne âlâ.  Bu telaşın kimseye faydası olmayacaktı oysa. Yorgunluğu ve hayal kırıklıkları, yanında kârı kalmayan, zaman ve emek zayiatı.
Beklentiler hiçbir zaman sembollerde, nesneler de, objelerde vs. olmamalıydı. Onlarda kendisine yetemeyen tek büyük kudretin elinde emre amade zavallı yaratılmış varlıklardı. Fakat umut etmek ve beklemek bambaşka bir şey, bu olması gereken bir fıtratla uyumlu bir durumdur da. Adı her ne olursa olsun bunun bizdeki karşılığı ise dua demektir.
Fakat değişim hiç dışarıda olmadı ki. Göremediğimiz ama hissedebildiğimiz, içerimizde bir yerlerdeydi taleplerimizin karşılıkları. Gelen her yeni yıl hiç getirmedi, bilakis bizden götürdü. Geldi zannedilen tüm şeyler zaten bizdeydi, belki vardı belki de yoktu ama bizdeydi.
Akıl almaz uslanmaz bizler, bilmem kaç bin yıldır gördük ki, o rakam su gibi hep akıp gitti. Biz gidenin ardından yeni umuda doğru yelken açışta iken, bir ertesi gün gördük ki bu günün de dünden farkı yoktu. Dünlerden ders almamak gelenden medet ummaktansa çözüm sadece her an olması gerektiği gibi cevabı yüzde yüz olan duaya tutunmaktı.
İnsan işte, inadına bekleyişten bir türlü vazgeçemiyor. Yine her zaman ki gibi çok şey değişmeyecekti oysa. Bunu, gidenlerin keşkeli serzenişlerinde, vah ile dönüp dönüp arkalarına bakışlarındaki çaresizliğinde gördük.
Bizlerde olmayan değişimin rakamlardan beklenmesinden umudu kesmek yapılacak en akıllıca iş. Umut biziz,  karşılığı ise sembollerde değil sadece kâinatın sahibinde, bunu idrak etmekse en büyük talebimiz olmalı, derim ben.
Dua ile her şey rıza doğrultusunda gönlümüzce olsun.
Âmin ve ecmain...
Not: İçimden geldi
31.12.2012

30 Aralık 2012 Pazar

...bulmak ve olmak ,olmak yada olmamak !seçimde özgür sonuçta bağlayıcı olunmak fakat sonrasın da her şeyden razı olmak...
...ama diye başlıyorsa biri cümleye,o sohbeti kısa kesin ...siddin sene o "ama"lar bitmez. 
Anlattım ya işte ,ne aması ?
..."ama"...
 Zehra Asuman
Kendini hesaba çekmek.

Kiyamet günü terazi kurarız. 
O gün, hiç kimseye zulmedilmez. Herkesin, yaptigi zerre kadar iyilik ve kötülüğü meydana çıkarıp teraziye koyarız. 
Herkesin hesabını yapmaya yetisirız.
/-Enbiya - 47
&
Ölmeden önce ölün, hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin...
/-peygamber efendimiz
&
yorum/lu/yorum:
...her zaman yapamasakta arada bir kendimizi muhasebeye çekmekte fayda var. malâyani ile sıkça haşır neşir olmakla iyice şuursuzlaşıyoruz . bu oyalamacalardan bir taneside mealesef facebook.
farkında olamasakta gizli düşman olan facebook bizden at gözlüğü takmış muamelesi yapmamızı istiyor.
Tıpkı kendisi gibi.
hatta GDO 'lu ürünlere benzer bir ışıltıyla, dışı albenili ama içerisi külliyen zarar bir yaşam sunuyor.
Sapla saman birbirine girmiş akıllar karışmış, gerçek yanlışa karışmış ,sağduyu evi terketmiş ,vicdanlar susmuş .

....kendimizi unuttuk ,"en kötüsü" de Allah'ı unuttuk .
bu korkunç !
başta ben olmak üzere, madem ki afyonlanıyoruz ,en azından kısa fasılalarla bir öze dönüş yaşamalıyız. Zamanla tümden kendimizi kaybetmeden hakikati bulmalıyız. bir an önce kendimizi yakalamalıyız .
"zarardan ân alsak kârdayız" ,madem öyle alalım inşaallah.

21 Aralık 2012 Cuma

Eh be hüzün ,alacağın olsun,seni de yenecek bir duam var...!
Zehra Asuman
&

...anlayamadıklarımdan.
İnsan işte, her şeyi olurda yine de senin "bir" şeyinde gözü olur !
ne diyeyim allah hidayet versin...
&
...ağlayanların olduğu her yer haram bana !
&
...o'cusun ,bu'cusun ,şu'cusun da ,peki sen ne'cisin ?
&
...şükür ağzımız varda yinede idareli kullanmakta yarar var ,önce bir kulağa duyurmak lazım !
&
Yol olamıyorsunuz madem,yoldan koymayacaksınız...
&
"bence" ,Allah sabrı en çok kadına vermiş...
&
bilmiyorum.
..en iyi bildiğim şey de bu, bilmediğimi bilmek...
&
İnsan bazen ne söyleyeceğini ne anlatmak İstediğini bilemez ,
kelimeler boğazına dizilir ,de bir türlü söz olup dökülmez ,
Kolay olan yazmak mıydı?, 
oda değil galiba içinde kopan fırtınayı anlatmak ,
..dökülmüyor işte bir türlü kalbinden geçenler satırlara.
Zehra Asuman
&
Zaman kadranda hapsolmuş gibi tekliyor ,kimine ışık hızıyla ,kimine sağır olmuşcasına ,keyfe keder bir akışta...
Zehra Asuman
&
İşitebiliyor olmak anlamaya yetmiyor...
&
Havayı solumak mıdır yaşamak? 
Diri kalmaktan kasıt buysa eğer 'an' be an ölüyoruz. Yaşamak nefes almaksa şayet ,evet bizde yaşıyoruz...
Zehra Asuman
&
Ağlayarak geldiğimiz dünyaya ,gülerek gidemiyorsak bunda kesinlikle bir sorun var demektir..!
Zehra Asuman
&
Adı farklı olsa da acı aynı acıdır...
...insanların kapasitesinden fazla beklentide bulunmak hata...
&
... neyse ki bedava .
kalite ya parayla satın alınabilir bir şey olsaydı ,nice olurdu hâlimiz ?
&
...oyun keyfiyetinin giderilmesi için ,insan haysiyeti dışında çok seçenekler var !
&
...dünya iyiler yüzünden dönüyor ,bari kendi iyiliğiniz için olsun onları kırmayın !
&
...içi dışından kalabalık olanların ,kendini duymasını sağlıyor yalnızlık !
&
-ah bu tevafuklar ,verenin hikmetinden sula olunmayan tevafuklar ,tamda yerini bulan tevafuklar , iyi ki varlar...
&
...helâllerin tümünü haram yüzünden kaçırıyoruz !
&
Bitkin ve yorgunuz Ya Rab !
verdiğin her hal'e hamdolsun.
Rabbim !
bize yaşadığımız olayların hakikatini göster,
göster ki ; Seni anlayabilelim,
Seni kırmaktan korkarız,ola ki şikayet ederiz.
...biliriz herşey senden gelir, 
bize olayları okuma basireti ver,
ver ki;sana itaatsizlik etmeyelelim ,kulluktan çıkmayalım...
amin ve ecmain.
&
...nedensiz susmalarımız olmalı ,gereksiz konuşmaların açtığı fazlalıklar
lardan kutulmak için.
Zhrsmn
&

Kısa cümleler kuralım fakat içi dolu kelimeler ,
keyifli ama bereketli olsun yaşadıklarımız.
Kimse kimseyi yormasın ,
tebessüm olsun ki ,yaşanılır kılsın dünyayı ,
hayatı kolaylaştırıcı olsun yaptıklarımız...

zaman yok! yürek yakan siyah kelimeler için,
gördük , iyileştikçe çoğalıyordu sevgilerimiz...

Oysa zaman yoktu, önceliğini ertelediğimiz fakat önemini bu gün farkettiğimiz ,
olmazsa olmazlarımızın..
Telafi etmeliydik kaçırdıklarımızı.
Anladık ki,bu kırgınlanlıkları biriktirme sevdası ,
günler gerisindeki acılardan engelleri, demet demet seriyormuş önümüze ...
dündekileri bu güne taşımak, tekrar tekrar kanatmakmış yaraları,
bu günü dün yapmıştık hiç acımadan ,gereksiz didişmelerle ...
yarınlarına saklanan bu nefret sevgi katiliymiş meğer...
artık kayıplardayız . akıllanmadık .
o sebeple ne dünden bir şey anladık ,nede bugünü yaşadık...
yarınlarsa vahim durumda , umut bırakmak adına..
öğrendik ki güzellikler kısa ve derinmiş ,biz bunu hiç anlamadık...
..yazık çok yazık...!
Zehra Asuman
... yâr'da sensin yara da, dertlerin dermanı sende gizli Allah'ım !
bizi seninle iyileştir..
&
...otokontrol şart, hemde sık sık !
&
...ucuzca yaşamak gelmiyor içimden, zor oluşum ondan belki, pahalıya talibim ben !
&
...imtihanın adı, bu hayat eksilerden ibaret !
&
... anlayamadığım şeyler çok canımı sıkıyor ,üzücü de olsa anlamlı olan hiç bir şey beni üzemez !
&
...dışarıdan içe doğru bir yolculuk !
&
...bardağın dolu tarafını görmemekte ne demek ? görüyorum elbette, ama diğer yarısı gerçekten de boş !
&
İnsanlar farklı inançlara sahip olabilirler fakat Dua sadece "Bir" olan Allah'ta birleşir...
Zehra Asuman
&
...iletişimde her fikre evet demek riyâkarlıktır !
&
...tesbih hatırlamaktır ,zikr unutmamaktır !
/-Hassan Emre
&

sen yarımlarını topla yarınlarına anca yol alırsın...
...önyargılar kalb-i selîm'e perdedir !
...gecede kendimi gördüm güneşte gizlenmişti, ya ben kör olmuştum ya gerçekler aleniydi!
...şu merhametim diyorum, hiç kurumasın !
... nelerimiz eksik kaldı ,neleri tamamlayabildik ?
&
...üç-beş-yedi-bin ...den fazla sağduyu lazım bize !
...bedelini ödeyemeyeceğiniz zanların altından kalkamayabilirsiniz ,onun için bir kaç kez düşünmeden bırakın konuşmayı ,aklınızdan bile geçirmeyin !
...sözün bittiği, sevginin başladığı yerde inanç vardır...
Zehra Asuman
...bu ülkede arapça konuşuyor diye dua zannedip amin diyenler ,ingilizce veya vesair dilleri konuşuyor diye kafir edilen insanlar varmış .
Allah'ım ben neler işitiyorum? sen benim akılma mukayyet ol !
... aklım ağrımasın diye bende mi düşünmesem diyorum !
...eylemler düşüncenin çocuklarıdır ,doğru terbiye almayan akıl insanî davranışlar gerçekleştiremez !
zehra asuman
... İnsan en çok kendinden gider !
...anlasaydım ağlamazdım belki de ağlamalıydım bilemiyorum !
-anneanne canım çok sıkılıyor.
+ buna sevinmelisin ; sıkı can iyidir ,kolay çıkmaz...
/-anneannem
....güvenilir olmak ne büyük devlet !
zaman kimine göre kimine göre an kimine göre san'ı ,aslında zaman hiçbiri değil ,zaman sadece hissediştir..
...hiç bir bilgi hafife alınacak kadar küçük değildir !
Ya İlâhi !
Aklımdan geçen güzelliklerime,dilimin ucundaki kelimelerime, kalbime sığmayan hislerime, kelama dökülemeyen harflerime, Rahmet et, bana ezeli ilminden ikram et... 
amin ,elfü elfi amin ...
...zor yok , insan olmak çok zor !
Susmak susana dua,susulana ...../dua olurmuş...
Ben konuşandan değilde susanın acaba ne demek isterdi.../...lerinden çok korkarım !
-İnsan domuzlaşırmış mazlumun âhını alırsa ,
-israil hayvanattan ders almalı fecaate bakılırsa ,
-domuz daha insandır, felakete bakınsana...
/-oğul hasan emre
...zor olan anlayamamak mı? / yoksa anlaşılamamak mı? / veya daha da beteri olan ikisini da yaşayan olmak mı ?
...üzüntünün ne demek olduğunu bilenler, düşmanı dahi olsa üzülsün istemezler !
İşte bu, bizim adil dünyamız, örtelim vicdanlarımızı üşümesin…!
Elif....Lam....Mim.... gibi meâlsiz ve mecalsizim.
çoğu zaman ELİF oldum duruldum, kimi zaman LA misali cânda cân oldum, MİM 'e vardım sır oldum, ama ben hep oldum.
artık sırrı sana emanet edilmiş bir külüm ,Bâki'de onu bana, sen oku Ya Rabbim...
Zehra Asuman
Sakın kendisine verdiğin kıymeti sana vermeyenle arkadaş olma...
/-Hz. Muhammed sav.
&
yorum/lu/yorum; bu hadis üzerinden düşündüm de, dinimin ne kadar yapıcı onarıcı ve tamamlayıcı olduğunu bir kez daha fark ettim.
Bu gün kişisel gelişim eğitimleri adı altında, Quantum düşünce teknikleri, yaşam koçu edin/dir/me, yoga şu veya bu gibi yöntemlerle, insanı hayatta başarılı ve mutlu kılma gibi güya tavsiyelerle yeni yeni icatlar türüyor, (bunu da babalarının hayrına yapmıyorlar tabi, oldukça getirisi olan bir kazanç kapısı). Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoktu ki.
Hukuktan matematiğe, botanikten tıbba kadar her türlü bilgi ve çözüm yolları en doğru ve kabul edilir şekilde zaten İslam dini aracılığı ile bize gönderilmiş.

...bu hadis üzerinden örnekleme yaptığımızda ise; bu sözde dâhi insanlar sağdan soldan yama yaparak biçtikleri giysiyi bize oldurmaya çalışıyorlar.
Seni düşünmeyeni sende düşünme, kimsenin seni üzmesine izin verme, önce kendini sev, "vb. gibi. Yani zımnen bencillik aşılıyor.

Bu söylemlerle Allah bilgisi arasında ki fark Allah yarattığını en iyi bilen olarak en güzelini veriyor zaten, onlarsa sanki Allah yokmuş gibi konuşuyor. İnsan sadece bu dünyada yaşar ve ne yaşarsa kârdır bakış açısıyla.
" Sakın kendisine verdiğin kıymeti sana vermeyenle arkadaş olma"! derken, durum budur. Fakat sen yinede kişi zor bir durumda kalırsa elinden tutmayı ihmal etme, ama o zatın bu zaafını da unutmadan. “Yaptığın iyilik kula olsada özünde Allah içindir, ödülünü de Allah verir”, der.
Bu hayatı tek Dünya’dan ibaret sayınca anlaşabilir bir durum. Fakat iki dünyayı göz önüne aldığımızda taban tabana zıt bir yaklaşımdır…
Yapılan hiçbir şey karşılıksız kalmaz inancı esastır bizim için. “Bazılarını burada görürsün, görmediklerini de öldüğünde görürsün”, biz böyle inanırız ve bu inanç bizi her zaman diri kılar...
Not:İçimden geldi
...herkes her konuda iyi değildir fakat bir konuda mutlaka iyidir !
...yine bu gün dün olmuş, haberimiz yok !
... ol'da ne olursan olma, sadece insan ol yeter !


ZEHRA ASUMAN
zasuman@hotmail.com
HAY İLE HAYAT BULMAK

Cürümümü biliyor ve kendimden arta kalan ne varsa seviyorum. Çünkü veren kim, bunu biliyorum...
Oysa heybemize düşen, kendimizden ve kederlerimizden fazlası değilmiş, sırtladığımız bu yük, verenin hatırına ancak bu kadar çekilir ve bu kadar hazmedilesiymiş.
Oysa bitmeyen ne çok yolumuz, tükettikçe yenisiyle takas eden ne çok sevinçlerimiz ve acılarımız varmış.
Unuttuğumuz tek şey verilen miktarı benimsemekmiş.
Yaşadığımız sıkıntılar itirazlarımızdanmış, bu demek değildir ki her şeye eyvallah demek, hayır.
Tedbire baktıktan sonra tevekkülle teselli bulmakmış.
Ve yapmamız gereken, bizi yaratanın,  biçtiği kıyafete en güzel şekilde manken olmakmış.
Bu yüzden hayatı ve içinde ki zevatı yaratıcının emirleri doğrultusunda sevdiğimiz sürece kendi kurtuluşumuzu sağlayabileceğimizi bilmekmiş.
Ancak o vakit kalbimizden akan nehri temiz tutmakla tüm insanlığın kalbinden geçebileceğimizi ve birlikte selamete çıkabileceğimizi bilmekmiş.
Ben bu yüzden kendi kalp kulelerimi fethetmekle, şu dar-ı beka’dan, ancak kendimizi ve dost ve yakınlarımızı severek kurtuluşa ereceğimizi bilenlerdenim.
Ben ki, sabır düsturu ile kendi musibetlerimi nimete çevirebileceğimi, hayat yazgımda görmüş, sonrası o gecenin sabahına düşmüş rüya ile hakikat arası bir gerçeğim.
Yine ben ki binler musibetleri yüz binler hayra, akıbetimden hayır dilemekle selamete çıkarabileceğimi bilenlerdenim.
Zorluklarımı, sabırla aşarak, Acılarımı şükürle harmanlayarak ve ayrılıklarımı Allah’ın varlık tesellisine bulayarak… Bundan sonrası daha bir zor değil.
Tevekkül gemisine koydum tüm dertlerimi, ona şifa olacak hasletlerimle.
Keder ve gam taşımıyorum göğsümde.
Mucidime teslimim, teslimim ki yüklerimden kurtulayım diye.
Tevekkülün verdiği güven paha biçilemez bir özgürlük, deneyenler bilir.
Hem değil mi ki verilen nimete olan şükürsüzlüğümüz bizi bunca imtihanlara ve acılara sevk ediyor, olsun.  Bunca keder ve eleme boğuyor, olsun!
Değil mi ki, her dünyaya ait lezzet, şükürsüzlüğümüz sonucu boynumuza dolanan bir yılana dönüşüyor.
Olsun. Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenmişti, düzeltiriz.
Hem bu savaş kimin kime karşı savaşı?
Yel değirmenine açtığımız bu cenkte neyin nesi? Hâlbuki bilmemiz gerekmez mi, her şeye hükmedebilenle bir kramp sonucu kolunu hareket ettiremeyen arasında, muhtaç olanın her şeyini karşılayana karşı verdiğin savaş.
Sonuç trajikomik.
Akıntıya kürek çekmekten vazgeçip, kadere teslim olmak.
Bu zamanın kanıtlayacağı bir şey zaten, ne kadar erken fark edilir o kadar çok yol alınır. Kaderi ve başımıza gelen imtihanları tevekkül kalkanı ile karşılarsak, o vakit başımıza gelecek olan kederlerden de emin bir şekilde biteviye dönen dünya hayatını da huzurla tamamlamış oluruz.
Hayat demek bir eli yağda diğer eli balda yaşamak değildir.
Sınavda olmasaydık cennetten indirilmezdik, indirilmişsek de ölmezdik amaç ne kadar insansın bunu görmekti.
Hem imtihansız bir hayat hiçbir canlıyı terakki ettirmez.
Biz zaten bu yüzden, tekâmüle uğramak için bu imtihanlara gark oluyoruz.
Musibet oklarını, Sabır kalkanı ile karşılayıp, tevekkül sığınağına varmak.
Hem yaşamak dediğimiz şey de nedir ki, Hay’dan gelen ile Can bulmak…
Hepimiz aynı gökyüzüne bakan, aynı hedefe doğru yol alan insanlarız.
İyileşmek, iyileşirken de iyileştirmek adına. Bu yüzden kendime bu kadar müteşekkirim; iyi kötü ayırt etmeden, her yaşadığım şeyi hayra yorduğum için...
...bazı kelimeler sırf anlamlı kalsın diye söylenmemeli !
...yalan hiç kimseye yakışmıyorda, hele de Allah'ı anladım iddiası varsa daha bir çirkin oluyor !
....az bilmek yetmemiş gibi, birde her tabuyu günah sandırmışlar bize ...yazık oldu hepimize, hemde dinimize !
...bütün ihtimallerden uzak bir mümküne ihtiyacım var derken, eğer dua eklemeyi hatırlatan bir iç ses varsa sende,o zaman umut insana, vermek Allah'a yakışır !
Zehra Asuman
...ben hep rüzgara doğru yürüdüm,ondandır çoğu ayrılıklarımız !
Zehra Asuman
İcraat bekleyen düşüncelerimden;
...arada konuşmak, sırada susmak, en güzeli de dinlemeyi bilmek !
... dile kolay, kalbe zor !
...kader mi? / -o anlatılmaz sadece yaşanır !
...uykuda iken herkes masumdur !
Allah demek anlam demek !
&
Yorum/lu/yorum ; hiç kimse kendisi veya çevresi için ne istediklerini seçebiliyor nede memnuniyetsizliklerini, Allah'ın desteği olmaksızın değiştirmeye gücü yetiyor. 

Oysa Allah'sız bir hayat anlamsız bir hayattır.Allah'ı hayatına müdahil etmeyen, düşündükleri ve yaşadıklarının sonuçları da bir türlü anlam kazanamayan insanın, olaylara sadece olması gerektiği için olmuş gibi baktığından dolayıda bir türlü taşları yerine oturtamaması, neden nasıl, ve niçin ? sorularının içerisinde boğulup kalması gayet doğal oluyor.

Ne zaman ki beşer hakimiyetin Allah'a ait olduğunu kavrıyor, işte o zaman her şey bir anlam kazanmaya başlıyor...
Herkes o kadar masum ve o kadar iyi ki buna çok sevindim sanırım cehennemde yalnız kalacağım...
...hep bu uyuması gerekli olanların uyanıklığı bizi uykusuz bıraktı !
...herkes kadar masum kendim kadar suçluyum !
...dost düşmana ,hayr şerre ,doğru yanlışa ,kelâm kaleme kurban olmuş .İşler tekbir'siz besmele'siz olunca hayret etmek şaşılacak iş !
Rabbim aklımızı ayıkla...
...her şey size yabancılaşmaya başlamışsa siz kendinizle tanışıyorsunuz demektir !
...cesaret haklılıktan geliyorsa kazanmak kat-i sonuçtur !
..vefâ'sızlığa vefâ, güvensizliğe güven ,sevgisizliğe sevgi ile inadına direnmek, belki de insan olmak bu demektir !
...kelebekte kendince uzun yaşamaktaydı. / biz ne kadarını yaşayabildik ki hayatın, neydi tam olan yada eksik kalan yarım olan bu dünya'da ?
Ya İlâhi !
...bize dingin bir akıl, sağduyulu bir kalp, mutmain olmuş bir nefis ver !
...her nefes , ağırdır sahibine kimisi bir günlük kimisi ömürlük !
..bende hâl bırakmayanların, 'ne hali varsa gördükleri' günü bile görmek istemiyorum !
...kellim kellim la yenfa !
&
...yeri gelir bir saat yeri gelir bir gün daha da olmadı bir ömür harcarsın, birde bakarsın o hala ilk sorduğu soruda .
-eee der ...
- e'si b'si yok ...
...tamam sen haklısın der, susarsın !
-yapılacak bir şey yok ne yapsın oda kendince haklı işte....
...yanlışı olan insanla hiçbir sorun olamaz .yakışır hatta insana hata yapmak ,özür dilemek, af dilemek gibi erdemleri edinebilmişse. problem yanlışının arkasında durup onu savunmaktır !
...dile düşenler, akıldan geçenler bile ,her eylem bir dua'dır !
...tek rekabet ettiğim kişi kendimim, bu gün daha nasıl iyi olabilirim ?
...ya zamansız istedik yada zamanlamayı sevmedik, o zaman bizde nasibimizi severiz !
Allah'tan başkasında aradığımız çarelerde çaresiz kalınca, orada yine Allah vardı !
...cedeli sevmez bir müslüman, artık en olmadı Allah'a havale eder !

  1. yol almak istiyorum hannenin meryemindeki sessizliğine bürünüp, tevekkülüne güvenerek ısıtan bir hurma ağacına dayanmak gibi...
‎...sıkça gidiyorduk sahile belki bizde bir midye kabuğu buluruz diye !
...emanet kıyafet gibidir üzerinde yaşam, ya bir beden dar yahut da bolluk yapar. Neresinden düzeltemeye kalksan hep bir aksaklık çıkar !

Zehra Asuman
İçi boş olsa da sen paketi dolu göster !
Bu nasıl bir anlayıştır ki ben anlamsız kaldım.Kimisine göre gerçekler kimine göre şirinlikler lazımmış. Bunu da gördük. Şükredemeyeceğimiz türden.
Hayatı olsun lakaytlığında yaşıyorsak bu doğru. Ama biz oyun oynamıyoruz yaşamaya çalışıyoruz. kimse oyun parkından çıkıpta terfi almıyor. Kazanımlar ciddi emek , gönül teri, akıl sancısı gerektiriyor.
***
Haktan geldik diye hakikatli olmamızı istediler bizden.
Yanıldık mı biz şimdi?
****
İki dünyalı oluşumuz bizden ciddi bir duruş beklerken, cisim âlemi gönlünce yaşayı telkin ederken, boşa koyduk dolmadı, doluya koyduk almadı.
Bazen yoruluyor insan, yoruluyor da hani şu hayatı oyun zannedenlere cevap olsun diye ben oynamıyorum deyip, çekip gidesi geliyor.
*****
Fakat ne yaparsın ki; bizim hiç Şirince’miz olmadı. Sadece şirinliği çok şirin gelmişti de o sebeple çokta aldırmadık olmayışına.
Ve haklıydık.
Kalubela da gösterilen bir hedefimiz vardı bizim. Böyle olursan burası senin, şöyle olursan da şurası gibi.
O nedenle yanmayı göze alamadığımızdan, yanılsak ta düşe kalka yürümeye çalıştık. En azından doğru istikametlerde çözüm aradık.
******
Bunun adı inançtı !
İnanç bizi dik ve diri kılıyordu. Sonunda ne olursa olsun, bizim tutunduğumuz ipe sonsuz bir itimadımız vardı. Bu güvenme öyle bir makama idi ki, orası aklında kalbinde sükûn bulduğu yerdi.
İşte biz bunu anlamayanlara inat anlaşılası bir hakikate sığındık. Orası bitimsiz huzurun menba-ı olan yerdi. Tabi ki adı şirince değildi ….
…vesselam!
Not: İçimden Geldi

15 Aralık 2012 Cumartesi

..vefâ'sızlığa vefâ, güvensizliğe güven ,sevgisizliğe sevgi ile inadına direnmek, belki de insan olmak bu demektir !
Zehra Asuman
...kelebekte kendince uzun yaşamaktaydı. / biz ne kadarını yaşayabildik ki hayatın, neydi tam olan yada eksik kalan yarım olan bu dünya'da ?
Zehra Asuman

24 Ekim 2012 Çarşamba

İSMAİL’CE SEVEBİLMEK…


İSMAİL’CE SEVEBİLMEK… 

Kurban olmak, daha doğrusu olunmaktı, yaklaşmaktı adı. Kime yaklaşmalıydım, nasıl yaklaşmalıydım da? , bend olmalıydım sevgiliye?
İstediği sevgiydi, böyle ölçecekti sendeki yerini, kendi miktarını göster istedi.
O zaman sevgimi nasıl göstebilirdim?
Hele bu verilenin hiç bir şeye ihtiyacı yoksa bu çok zordu. Ne ile gösterirdim ben? Verebileceğim en değerli şeyi vermekle mümkündü bu, onu vermeliydim, ben ona azımı verebilirsem o çoğaltırdı, tamamlardı eksiğimi.
Yeter ki gönüllü ol, gönülden ol istiyordu.
Verdiğimizi bizim sanıyoruz, o sebeple esirgiyoruz. Oysa verebilelim diye yine o verdi bize oysa. Tek mutlak muhtaç olmayan, muhtaç olunandan yani bizden samimiyet istiyor, yine ve yeniden muhtaca daha iyisini çoğaltarak vermek için.
Hiç almak için istemez hep vermek için ister. Verecek ya sana ederini görmek istiyor, fiyatını bilmek istiyor, sana ona göre paha biçiyor.
İnsanda kendisinden ne vardı zaten? ,birkaç kemik, biraz da et giydirilmişti, çıplak ve muhtaç gelmişti dünyaya. Zoraki nefes alabildiği cılız bir canı vardı ki oda verilmişti. Borçla doğum, artı borçla ölüm işte bu kadardı insan. Verdiğinden istiyordu yüzünü ekşitmeden, gönülden gelerek. Uzak kalma yaklaş bana diye, yaklaştı sevgime ulaş diye.
Sevdiklerine ille de bir şey vermek ister sevgisini göstermek için, olduğu kadarına iyi niyet katar ve sunar. Bundan ötesi işte canım, demektir.
Bir de olmayanlar üzerinden bakalım, sevgi ifadesine. Anne ne yapmıştı? “Sen ki bana çocuk verdin bende ise sana verebileceğim hiçbir şey yok. Seni nasıl seveyim o zaman bu çocuk da senin kapına Kurban olsun” demişti.
Peki, Canana gerçekten sunmak isteyende yoksa ne yapmalıydı?
O da çok sevmişti ama gösterememişti yok diye. Canı yanmıştı ya, gizlice ağlamıştı da utancından çıkamamıştı, ortalık durulanana kadar.
Bayramına kan, ocağına hüzün damlamıştı. O da o hüznünü kurban etmişti de, hüzün yaklaştırmıştı kendisi bilmese de sevgiliye. En âlâsından kurban olunan oydu belki de.
Hani diyordu ya Allah “…o kurbanın ne etleri ve ne de kanları Allah´a ulaşacaktır. Allah´a ulaşacak olan şey, sadece gönlünüzdeki Allah saygısıdır...” ( hacc-37 ),diye…
Zaten hepimiz bir kapıya adanmış değil miydik?
Bizim arzumuz en değerlisine talip olmaktı, hangi kapıdaysak değerimizi oradan alıyorduk ya, bende değerimi en iyi biçene adamıştım kendimi, verdiğim canım yolunda helal olsun diye.
Verelim tabi ki buyur al senindir hepsi. Canana can vermek yaraşır.
O buna kani olduktan sonra ne yapsın senin canını? O canından geçebilecek kadar sevildiğini bilmek istiyor.
En güzel İbrahim (as) gösterdi bunu, gözümün nurunu en sevgiliye verdim diyerek.
Veren de farkında verilen de farkındaydı sevildiğinin.
Kurban olundu diye bayram yapmak hangi akla sığardı, ama müjde öyleydi.
Kurban olunmadan bayram olmuyor işte, ağlamadan gülünmediği, yürünmeden varılmadığı gibi. Kurban bayrama reva idi, biri bize hakka teslimiyeti, diğeri namerdin namlusundaki hayreti gösterdi...
Kurban oluş burası ya da ötesi için hiç fark etmez, insan özgür olsun, hapsolmasın diye kurban olur. Allah’a kurban olunur sonsuzda hür olması için, dünyada kurban olunur özgür yaşaması için. Bedelsiz ödül verilmiyor. Şehit olmak kurban olunduğunun şahidiydi.
Bu sebeple İsmail’ce idi Mehmetçiğimin hakka tevekkülü. Gönülden saygıyla boyun eğişi. Seçilmiş olmaktı bu, sanılmasın ki öldü diye kaybetti.
Her yaşamın sonu zaten ölüme varmıyor muydu? Kurban olmaksa şerefli gidişi seçmekti.
Hak’ka kurban oluşumuz cennete yol sırattan daha kavi, vatana kurban oluşumuz cennet olsun diye yerimiz, her ikisi de bizim kazancımız!
Tüm kurban oluşlar toprağa karışırken, sırları boyun eğişte gizliydi.
Ne mutlu bunu fark edene.
Zehra Asuman - Denemeler
23.10.2012

kurban olmak !

kurban olmak !
yani adanmak, et-takarrub ilallah (Allah’a yaklaşmak) .

hayatın kendisi kurban olmaktan ibaret değil miydi zaten?
...insan Allah'a adanmıştı bu onu zirvede kılarken, bu sınırı geçince arza indi..
sevginin göstergesi adanmak ,başka ne verebilirsin ki hiç bir şeye ihtiyacı olmayana..
ancak cân'a cân adarsın...
beni seviyor musun? 
-evet çok seviyorum, dedikten sonra bir kanıt istiyor bu sevgi ,sevmek dilde kolaydı,zor olan kalbe sığdırmak yada kalpten sızdırmakt
ı...
insanın doğasında var sanki güvensizlik,ahde vefasına sadakatsizlik.
bir sorun vardı bir yerlerde ,hani söz vermişti Rab'bine de yine dinlememişti ,illede bir fısıltı dinleyecekti.
...şüphe tohumları lazımdı , samimiyyetinde ne kadar sadık bunu gösterecekti.

hep adanmışlık üzerine bir yaşam kuruyoruz da neye adanıyoruz mesele burada...
bunu senden duymak ister, söyledin ama söylemekte yetmez,bu kez kanıt ister ..

"buna benim ihtiyacım yok der ,siz varlar; kendinizin varlığı üzerinden yokları ne kadar görüyorsunuz?
benim seçilmişlerim var onlara gösterin bana vereceklerinizi ,ben onların mutluluğundan alırım verdiklerinizi,
ki ben onların tebessümündeyim ,benim değerim onlara verdiğiniz miktarda bellidir,
ben ne yer ne de içerim,sadece bunları size ikram ederim ,ikram ettiklerimi ikram edin ,kendinize sakladıklarınızı istemiyorum ,benim seçkin,gönlü hüzünden incelmiş kullarıma verin ,onlar üzerinden bana ulaşacak sakın merak etmeyin ,
vermek bir ikramdır, benden karşılığını almak ikinci bir ikramdır sizin için ,
sizi her zaman savunduğum gibi inancımı bir kez daha boşa çıkartmayın demektedir ,Yaratan ...

Ne diyordu alemlere rahmet olan peygamber ;"Ya Âişe, kurbanın etini ne yaptın?
- Ya Resulallah, hepsini dağıttım, sadece iki kürek bize kaldı.
- Ya Âişe, demek ki, iki kürek hariç hepsi bize kaldı..."

kurban'dan kurbiyyete varanlardan olmak duası ile ,bayramı bayram yapan kullara selâm olsun...
Not: İçimden geldi

21 Ekim 2012 Pazar

...gaf yapmak insana yakışır , af ise Allah'a...
zehra asuman
bu yağmur hep yağmıştı ...yağıyor ve yağacak , toprak suya kandım diyene dek .der mi bunu toprak ?
suya boğulsa demez ,gök ağlayacak toprak susayacak ..
hep bu özlemle biteviye yağmur ve toprak hasrette olacak...
Zehra Asuman

19 Ekim 2012 Cuma

‎...cân yanığından hallice bir yaşamın duadan başka merhemi varmı ki bilen?
Zehra Asuman

11 Ekim 2012 Perşembe

 adamın biri Allah'tan mal mülk ister,Allah'c.c de komşuna bir iste sana on vereceğim der ,adamda yok aman istemez ,ona vermede tek bende istemiyorum der..."
...yine de inadına iyi olmak !
/-hasbihalden

bu gece beynim durdu...bu gece bir tuhafım..bu gece cok serin ve sebebsiz...uzağım her şeye ...kapat kapıları bezirgan..! bu gece tahttan inesim var...
-h.yrlmz
...ben yeniden yeniden güvenmeye devam ederim bu senin ne kadar güvenilir olduğundan değil güven duygusunu verenin hatırı içindir.!
Zehra Asuman
...bana yalan söylenmesi hiç mesele değil ,söyleyen kendine eder de ,benim canımı sıkan şu; bundan sonra her söyleneni yalan zannedecek olmam...
Zehra Asuman