31 Aralık 2012 Pazartesi

Yılbaşı Yaklaşırken Herkesin Aklında Tek Bir Soru Var! ?


Her yıl aynı terane, buda benden olsun.
El Kâdir olan Allah varken, bir rakam ki nelere kadir değil!
Yeni yıl geliyor heyecanı, her zaman bana bu kendi kıyametimize bir adım daha yaklaştık diye yapılan, anlamsız bir doğum günü kutlaması gibi gelmiştir. Nedir bu?  Bir yaş daha kaybettim ne âlâ.  Bu telaşın kimseye faydası olmayacaktı oysa. Yorgunluğu ve hayal kırıklıkları, yanında kârı kalmayan, zaman ve emek zayiatı.
Beklentiler hiçbir zaman sembollerde, nesneler de, objelerde vs. olmamalıydı. Onlarda kendisine yetemeyen tek büyük kudretin elinde emre amade zavallı yaratılmış varlıklardı. Fakat umut etmek ve beklemek bambaşka bir şey, bu olması gereken bir fıtratla uyumlu bir durumdur da. Adı her ne olursa olsun bunun bizdeki karşılığı ise dua demektir.
Fakat değişim hiç dışarıda olmadı ki. Göremediğimiz ama hissedebildiğimiz, içerimizde bir yerlerdeydi taleplerimizin karşılıkları. Gelen her yeni yıl hiç getirmedi, bilakis bizden götürdü. Geldi zannedilen tüm şeyler zaten bizdeydi, belki vardı belki de yoktu ama bizdeydi.
Akıl almaz uslanmaz bizler, bilmem kaç bin yıldır gördük ki, o rakam su gibi hep akıp gitti. Biz gidenin ardından yeni umuda doğru yelken açışta iken, bir ertesi gün gördük ki bu günün de dünden farkı yoktu. Dünlerden ders almamak gelenden medet ummaktansa çözüm sadece her an olması gerektiği gibi cevabı yüzde yüz olan duaya tutunmaktı.
İnsan işte, inadına bekleyişten bir türlü vazgeçemiyor. Yine her zaman ki gibi çok şey değişmeyecekti oysa. Bunu, gidenlerin keşkeli serzenişlerinde, vah ile dönüp dönüp arkalarına bakışlarındaki çaresizliğinde gördük.
Bizlerde olmayan değişimin rakamlardan beklenmesinden umudu kesmek yapılacak en akıllıca iş. Umut biziz,  karşılığı ise sembollerde değil sadece kâinatın sahibinde, bunu idrak etmekse en büyük talebimiz olmalı, derim ben.
Dua ile her şey rıza doğrultusunda gönlümüzce olsun.
Âmin ve ecmain...
Not: İçimden geldi
31.12.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder