2 Haziran 2012 Cumartesi

Nasıl Dua Etmeliyiz ?

Dua mü'min'in silahıdır.." diyor Resûlullah efendimiz;
Ve gene, şöyle başka bir açıklama getiriyor "DUA" konusuna:"Dua ibadetin iliğidir,özüdür...."

Bu Hadis-i şerif'in hemen arkasından şu âyet-i kerimeyi hatırlayalım; 
"Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım..."/-zariyat -56 
En basit anlamıyla kulluk, dua ve zikirdir!..

En geniş anlamıyla kulluk, insanın varoluş amacını gereğini yerine getirmesidir...

-Peki, biz dua ettiğimiz zaman, kabul olur mu?...

"Eğer kulum, bana ellerini kaldırır da dua ederse, ben o elleri boş olarak geri çevirmekten hayâ ederim."/-Hadisi Kudsi

Bu konudaki başka bir Hadis-i Kudsi de şöyle:
Ey adem oğlu, dua senden icabet benden; istiğfar senden, bağışlamak benden; tövbe senden, kabul etmek benden, şükür senden, fazlasıyla vermek benden, sabır senden, yardım benden...
Ne istedim ki benden sana vermedim..

İşte bu Hadisi Kudsiyi destekleyen Âyet-i Kerime:

"Bana dua edin,bende size icabet edeyim" ../-mü'min-60

Bu konuda açıklık getiren diğer bir hadis,i kudsi de şudur:

"Ben kulumun zannı üzereyim... Artık dilediği gibi düşünsün!...

Yani siz dua ederken, o duanızın kesinlikle kabul göreceğini düşünürseniz, biliniz ki mutlaka istediğiniz meydana gelecektir!...

Nitekim, bu açıdan olaya bakıldığı içindir ki, önde gelen evliyâullahdan İmamı Rabbani Ahmet Faruk Serhendi şöyle demiştir;

"Bir şeyi istemek, ona nâil olmak demektir aslında. Duanın kendisi başlı başına kabul olmuş bir duadır,duanın kendisi ibadettir...

Zirâ Allâhu Teâlâ kabul etmeyeceği duayı kuluna ettirmez." DUA’nın ısrarla devamına müsaade olunması, o duaya icabet edileceğinin de göstergesidir.

Zirâ Allahu Teâlâ kabul etmeyeceği duayı kuluna ettirmez...
Kişi, bir konudaki DUA'sında ısrarlı değilse, o DUA'nın yerine gelme şansı da son derece düşüktür...
DUA'da en önemli yardımcı faktörlerden biri de istenilen şey hususunda ısrarlı olmaktır. Herhangi bir konuda bir iki defa dua edip arkasını bırakmak son derece yanlıştır...


Esasen dua etmek söz konusu olduğunda, birşey istemeyeceğimizde hemen şu âyet-i kerimeyi hatırlamanız gerekmektedir:

"Allah istemedikçe siz dileyemezsiniz..."insan suresi 30. ayet

Yani, sizde ortaya çıkan bu istek, gerçekte Allah istemiş olduğu için sizde ortaya çıkmaktadır!.. Eğer Allah istememiş olsaydı, siz dahi o şeyi isteyemezdiniz.

Allah şöyle buyurur; "Basina bir bela geldigi zaman bana sığınan kulun, daha o hiç bir istekte bulunmadan, dilediğini yerine getirir ve daha yalvarmadan duasini kabul ederim.
buna karşılık basına bir bela geldigi zaman bana değilde varlıklardan birine sığınan kulun yüzüne bütün gökyüzü kapılarını kilitlerim..." demistir...

Rasûl aleyhi's-selâm buyuruyor:"Herhangi bir kul, koltuğunun altı görülecek şekilde ellerini kaldırır ve Allâh'dan bir dilekte bulunursa; acele etmediği takdirde kesinlikle duasına icabet edilir.
- Acele nasıl olur yâ Resûlallah?..
- Dua ettim ettim, kabul olmadı, der"(de vazgeçer)…
işte bu yanlıştır; dua yerine gelene kadar ısrar etmek gerekir.
"Hazreti Rasûl aleyhi's-selâm, "şeksiz - şüphesiz, kabûl olacağından emin olunarak" DUA edilmesini tavsiye etmiştir...


Ayrıca, DUA konusunda, ŞEYTAN vasfıyla bilinen CİNLER'in insana çok yanlış fikirler telkini de sözkonusudur; ki, bu da insanı bu çok etkili silâhı kullanmaktan mahrum bırakır.
Tam içinizden DUA etmek gelmişken, ŞEYTAN ismiyle, şeytaniyet vasıfları dolayısıyla lâkablanmış olan CİNLER, hemen bir vesvese verirler...

"Aman canım niye dua edeyim, nasıl olsa kaderde varsa olur!"

DUA etsem de etmesem de iş olacağına varır, ne diye DUA edeyim..."

Ve, böylece siz, DUA etmekten vazgeçip; en güçlü SİLAH olan DUAdan mahrum kalırsınız. DUA'dan mahrum kalmak, DUA etmemek suretiyle de nelerden mahrum kaldığınızı asla hayâl bile edemezsiniz.

İşte bu yüzdendir ki, Hazret-i Rasûlullah aleyhi's-selâm bakın bize ne tavsiye ediyor:

"Nalınınızın tasmasına, koyununuzun otuna kadar her şeyi Allâh'tan isteyiniz.."

"Allâh'ın fazlı kereminden isteyiniz, çünki istenilmesinden hoşlanır...'
"Şüphesiz ki Allâh, ısrarla DUA eden kullarını çok sever..''
"Hassas olduğunuz saatlerde DUA etmeyi ganimet biliniz,
Çünkü bu hâl rahmet saatinin hâlidir..."


Dahhak der ki: "her kırk gecede bir basına ya bir bela ya bir keder veya bir musibet gelmeyen kimsenin hesabına, Allah katında hic bir hayır yazılmaz..."

En kolay, en ucuz, yani bedava ve en tesirli şey DUA'dir...İşte bu yüzdendir ki,
DUA için "müminin silâhıdır" buyurulmuştur.

DUA nasıl silâh olur...

Bunu anlıyabilmek için, tasavvufun derinliklerine inmek gerekir...

İnsan, gerçeği itibariyle, Allah'ın zâti sıfatlarıyla yaratılmış, O'nun varlığı ile kâim ve dâîm varlıktır...

Allah'ın HAY ismiyle işaret edilen şekilde HAYAT sıfatıyla vardır, yaşar...

Allah'ın ALÎM ismiyle işaret edilen şekilde İLİM sıfatıyla bilgi, ilim sahibidir, yaşamına yön verir...

Allah'ın MÜRÎD ismiyle işaret edilen şekilde İRADE sıfatıyla isteklerini tahakkuk ettirmeye yönelir...

Dolayısıyladır ki insan, kendi varlığında mevcut olan bu isimlerin manâlarını ortaya çıkarabildiği ölçüde, takdir edilen nisbette, arzularına nâil, korktuğundan emin olur...

Dua ile...
/- zehra asuman-derleme

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder